PORTAKAL
ÇİÇEĞİMSİN BEYAZ VE NARİN
Kadınsı koku nedir, nasıl
kokar, nasıl büyüler insanları? Evet bugünkü konumuz bu.
Elie Saab Bey’in
kıyafetlerini şu ahir ömrümüzde giyemeyeceğimiz kesin gibi bir şey. (İhtimal
bırakmayayım, kesin giyemeyeceğiz. Piyangodan yüklü bir ikramiye çıkmazsa ya da gözünüzü karartıp
çoluğun çocuğun rızkını bir adet Elie Saab elbisesine vermezseniz tabii)
Aman canım elbiselerden
birini giyemiyorsak parfümünü sıkarız biz de. (ekmek-pasta vs vs…)
Lübnanlı Elie Bey, daha 18
yaşındayken işini kurup Lübnan sosyetesine gelinlik ve abiyeler tasarlarken gün
gelip de tüm dünya kadınlarının elbiseleri için yanıp tutuşacağını tahmin
etmezdi sanırım. Ama gelin görün ki şimdilerde Oscar kırmızı halısı dahil tüm
ödül törenlerinde elbiseleri giyilen, prenseslere(gerçek prenseslere)
gelinlikler tasarlayan bir isim. Kadınları nasıl görünmek istiyorlarsa o hale
sokmakta da üstüne yok. (Tabii ki
prenses gibi görünmek istiyoruz J "Prenses
sendromundan muzdarip miyim?" testimizi çözelim hemen. Her şeyin en iyisini hak ettiğinizi mi düşünüyorsunuz? Kapımda sıralansınlar, ben aralarından seçerim mi diyorsunuz yoksa? Bingo! Siz de prenses sendromundan muzdaripsiniz J)
Her neyse konumuz kadınların
içinde bir yerlerde saklı kalmış o prenses olma arzusu değil. Elbiseleri ile
kadınları her geçen gün daha maskülen olmaya iten modacıların aksine onları
‘kadın gibi kadın’ dediğimiz hale sokmaya çalışan Elie Saab Bey, kendisinin
tasarımları ve aynı isimle çıkardığı parfümü.
Couture koleksiyonları insanın gözlerini yaşartabilecek kıvamda muhteşem olan (ready to wear da muhteşem gerçi)
Elie Saab nasıl karar veriyor ya da kimler ona gidip de 'artık senin markanın da
bir parfümü olmalı' diyor o kısmı bilmiyoruz.
Bildiğimiz şey en az
koleksiyonları kadar ses getiren kadınsı, ipek gibi, muhteşem bir parfüme imza
attığı.
Parfümü
tasarlayan burun cânım Francis Kurkdjian. Portakal çiçeği etrafında oluşturulmuş
bu karışım çiçeksi kokular ailesine mensup.
Üst notasında portakal
çiçeği, kalp notasında yasemin, dip notasında ise paçuli, sedir, gül ve bal
var.
Portakal çiçeğinin muhteşem
açılışının ardından yasemin geliyor büyüleyici kokusuyla. İçine biraz bal
damlatılmış olarak tabii. Paçuli, sedir, gül olabilecek en iyi oranlarda
karıştırılmışlar. Keskin bir paçuli almıyorsunuz, ya da hafif bir gül yok.
Onlar daha çok portakal çiçeği ve yasemine destek olmak için oradalar sanki.
Şişe tasarımıyla da övgüyü hak
ediyor Elie Saab Le Parfum. Adeta bir biblo zarifliğinde şişesi ve içindeki muhteşem
kokunun birbirine uyumu takdir edilesi. Şişe tasarımı da Syvie de France’a ait
bu arada.
Portakal çiçeğinin muhteşem
kokusuyla ne yapın edin tanışın diyorum son olarak.
Ve tıpkı bir prenses gibi onu kulak arkalarınıza ve bileklerinize sürün J